Lepra; Diğer adı ile cüzzam hastalığı çok eski tarihlerden beri var olan bir hastalık olup deri üzerinde gerçekleşen ve deride ağır tahribata yol açan bir hastalıktır. Bu hastalık 1876 yılında Armauer Hansen tarafından bulunmuştur. Kronik bir şekilde seyreden bu enfeksiyon hastalığa miskin hastalığı da denmektedir. Lepra hastalığı insanlığın tarihi kadar eski tarihlere dayanan bir hastalıktır. Hastalığın bilinen en belirgin özelliği çirkinleştiren ve sakat bırakan bir hastalık olmasıdır. Eski dönemlerden özellikle bu ağır sonuçlarından dolayı çok korkulan ve insanları hayattan soğutan bir hastalık olmasından ötürü lepra adını almıştır. Ayrıca cüzzam dışında oluşan tüm deri hastalıklarına ve sakat bırakarak çirkinleştiren hastalıkların genel adı olarak lepra anılmaktadır. Bu hastaların hepsi toplumdan izole edilerek yaşamlarına devam ettirilmiştir. Nedeni de bulaşıcı olmasıdır. İlk çıkış zamanı tam olarak bilinmese de lepra M.Ö. altı yüzlü yıllarda ilk olarak görüldüğü tahmin edilmektedir. eski kaynaklardan alınan bazı bilgiler doğrultusunda lepra Avrupa ülkelerine Hindistan'dan büyük İskender' in ordusu ile geldiği kanaatindedir.
Lepra hastalığı haçlı seferleri ile beraber bazı Roma askerleri tarafından Avrupa' ya taşınmıştır hastalık bulaşıcı etkisinden ötürü yaygınlaşmaya başladıkça cüzzamlı hastaların hepsi lanetlenmiş olarak adledilmeye başlamıştır. Tüm
lepra hastalığı taşıyan insanların hepsi toplum tarafından dışlanmış ve yaşam alanları içerisine alınmamıştır.
Lepra hastalığının tedavisinin henüz bilinmediği dönemlerde cüzzamlı olan herkes yaşam alanlarından uzaklaştırılmış hatta hiç insan yaşamayan kuru ve çorak adalara gönderilmiştir. Nedeni yaşam alanlarına gelmelerini engellemek için yapılan ayrıştırmalardır. Herhangi bir tedavi yöntemi olmayan lepra hastaları kendi hallerine bırakılmış ve bir nevi ölüme terk edilmişlerdir. Lepra hastalığı Kıbrıs, Güney Rusya, Türkiye, Portekiz, İtalya, Yunanistan, İspanya gibi ülkelerde endemik olarak bulunmaya devam etmektedir.
Lepra özellikleri;
- Deri üzerinde ve organlara yayılan bir basildir.
- Tek basil olarak görülmektedir.
- Lepra basilinin tek rezarvuarı vardır.
- Lepra deri üzerinde oluştuğundan doku kültürlerinde sınırlı ve düzensiz bir üreme tipine sahiptir.
- Hastalığın basillerinin üremesi gereken sıcaklık 27-30 derece sıcaklık şeklindedir. Buda insan bedeninin onun üremesi için ideal bir yapıya sahip olmasına neden olmaktadır.
- Lepra basilinin jenerasyon süreci yirmi gün şeklinde belirlenmiştir.
Lepra bulaşma özellikleri;
İnfekte olan insanların bulaşma yapısına, zamanına, temas yakınlığına, süresine ve sıklığına bağlıdır. Lepra hastalığının süreçlerinde en çok dikkat çeken hastalığın gizli yavaş ve sinsi bir şekilde ilerleme göstermesidir. Bu şekilde gizli ve yavaş bir şekilde ilerleyen bir basile sahip olan lepranın o yüzden hastalara ne zaman bulaştığının anlaşılması çok zordur. Hastalığın bulaşma şekli kesin olarak bilinmemekle beraber, daha çok solunum yolu ile bulaşma gerçekleştirdiği kabul edilmiştir. Lepra basilinin bedene giriş yeri genellikle deri üzerindeki bir yara veya zedelenmiş deri yüzeyleridir. Bu türde bir hastalığın bulaşması için zaten bu basili taşıyan bir kişinin eşyalarına dokunmak yatağına yatmak yani hasta olan kişilerin kendisi veya eşyaları ile temas haline girmek en bilen bulaşma şeklidir. Ayrıca bu hastalığın bulaşma yöntemlerinden bir tanesi de böcek ısırmaları, tropikal bölgelerde yaşamak veya sindirim sistemi ile de olabilmektedir.
Lepra çeşitleri;
Ana çeşitler;
- Tüberküloit tip,
- Lepramatöz tip, şeklindedir.
Ara çeşitler ise;
- İndetermine tip,
- Borderlein tiptir.
Bu çeşitlerden en tehlikeli olanı lepramatöz tiptir. Bu çeşidinde lepra hastalığının etkisi vücut direncinde tamamen hasar meydana getirdiğinden basilleri çok sayıda ve etkili olmaktadır. Bu basiller küçük olup çok sayıda gövdenin tamamında simetrik bir şekilde yayılmış olup sınırları keskin olmayan ve bakır kırmızı bir parlak görünüme sahip olan yapılar içermektedir. Bu tür lekelenmelerin olduğu bölgelerde zaman içerisinde doku his kayıpları meydana gelir. Özellikle gövde ve vücudun tamamında çene yüz, ense meme ucu ve üreme organlarına yerleşen basiller açık kahverengi ve sert bir görünüm verir.
Lepra korunma ve tedavi yöntemleri;
Yeni dünyada bu hastalık eskiden olduğu gibi korkulan bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Tanının konulması ile beraber tedavisi kesin olarak yapılabilmektedir. Bu hastalıkta da diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi erken tanı çok önem arz etmektedir. Erken tanı olan lepra hastalığında hiçbir iz ve etki kalmadan tedavi başarı ile gerçekleştirilir. Lepra hastalığının tedavisi etkili olan antibiyotikler ile gerçekleştirilir. Günümüzde hastalık yetişkinlere bulaşmaz. Fakat hastalara yakın bulunan çocuklar var ise hastalıktan korunabilmesi için uzaklaştırılması çok önemlidir. Bu hastalıktan korunabilmek için hastalık için üretilen aşılar olan BCG aşıları iki yaşından küçük çocuklara beş mg şeklinde uygulanmalı iki yaşından büyük çocuklara ise on mg şeklinde dapsone adlı ilacın uygulanması yeterlidir.